the heart never lies

 Kesinlikle benimle orda olmalıydın

O sabah güneş öyle bir doğdu ki çamlıca tepesi,kandilli,aya sofya,dolmabahçe sarayı aynı anda damları yanıyormuş gibi görünüyolardı.

Kesinlikle benimle orada olmalıydın
Mor kelebekler kanatlarının üzerindeki altın tozuyla uçuşup sıra ile her çiçeğe konuyolardı

Kesinlikle benimle orda olmalıydın
Narlar sıcaktan yarılıp parçalanmış,kanayan kıpkırmızı kalplerini gösteriyorlardı

Kesinlikle benimle orda olmalıydın
Bereli mor kabuklarıyla taze ve olgun incirler,sarı yakut kadar sarı ve misk kokulu kavunlar,pespembe elmalar,salkım salkım beyaz üzümler,kızıl altın renginde greyfurtlar vardı bağlarımda

Kesinlikle benimle orda olmalıydın
Kadeh gibi laleler,uçsuz bucaksız ayçiçegi tarlaları,gümüş kaplı sabır çiçekleri sıralanmıştı bahçemde.

Kesinlikle benimle orda olmalıydın
Gece ay doğunca aralanmış dudakların ve hayretle dalmış gözlerin tam karşımda belirmişti.

Kesinlikle benimle orda olmalıydın
Seni denizin akıntılarında,dalgaların altındaki vadilerde,gecenin efsunlaştırdığı,şafagın kül rengine boyadıgı denizlerde aradım.

Kesinlikle benimle orda olmalıydın
Gözyaşlarının tadına baktım,kulaklarının sedefine acı şarabımı boşalttım.

Şimdi sen benimle burada olsaydın
Palamut çanakları,çiğ taneleriyle ıslanmış kır çiçeklerini donuk altın sarısı saçlarının arasında yıldız olsun diye minicik ateş böcekleriyle süslerdim.

Şimdi sen benimle burada olsaydın
Günışıgı kadar güzel, şebnem tanesi kadar büyüleyici,bülbül ötüşü kadar huzur verici yüzünü severdim.

Şimdi sen benimle burada olsaydın.
rengarenk entarinin etekleri savrulup şişerdi rüzgardan, güzel bacaklarını,çıplak omuzlarını izlerdim.

Şimdi sen burada olsaydın
Ben fransa adalet sarayında esmeraldayı görmek için balkonlara koşan meraklı parisliler gibi başına üşüşürdüm

Şimdi sen burada olsaydın
içim nasıl uçuş uçuş olur sana koşardı dörtnala.

Ama işte yoksun
yarınlar yokmuş gibi.