improvisations

 Bir sonbahar sabahı iki yanı çıplak ağaçlar dizili yollardan geçtim. Patikada yürüdüm, umudumun simgesi çam ağaçlarının kokusunu içime çektim. Kurallara, yasaklara daha fazla dayanamazdım. Altında oturduğum çınar ağacı heyecanlı tartışmalara götürdü beni. Gözlerimi ıslattı yavaşça esen rüzgar. Barakaların hemen yanındaydım, temizlik işçileri görünüyordu uzaktan. Yolları ve anıları süpürüyorlardı. Ağır çekimli bir filmden çıkmış gibiydiler. Gözlerinde bir çift korku seni anımsadım.

Çok şey değişti, ama bir şeyler yapmalı, sana güvenebilir miyim, hala seviyor musun beni?
Şiddetin hücumuna uğramış barakamızın önünde duruyorum; açık bırakılmış bir kapı, çekmeceleri karıştırılmış bir masa, afişleri yırtılmış duvarlar...
Kapısı açık odadan içeri girebilsem her şeyi yeniden yaşayabilirim. İçeri girebilsem seni görebilirim. Yol arkadaşınım, hep sana yakın hissettim kendimi, sevdim seni güzelim. Biliyorum ,sanat yaşamın kendisi bir anlamda .Şimdi yaşamanın, saldırılara karşı koymanın da sanat olduğunu anlıyor insan. Ağaçların arasında barakayı geride bırakıyorum. Yürüyorum yorgun adımlarımla. Sesler, yüzler uzaklaşıyor gitgide.
Bir şarkı çalıyor gökyüzünden kulağıma, buna benziyor;

---------------------------------------?

Comments

Popular Posts