When I Dream At Night

 Ormandaki çilekler gibi büyümüş, toprağı korurken tatlanmıştı sanki.

Benimle ilgilenmesi o an bir lütuf gibiydi. O konuşunca polenleri çözülüp üstüme başıma dağılıyordu kırmızı dudaklarından şefkat dolu bir şekilde içimde açtırdığı çiçeklere serpiştiriyordu.
Sadece sevgiyi tanıyan ruhumda yeni bir akım, yeni bir eğilim başlatmıştı. Çağ açıp çağ kapatır gibi, İhtilal gibi.
Keynes'in koca dünyayı büyük buhrandan çıkardığı güvenilir argümanları gibiydi sözleri. Ağzının içine bakıyordum. Tanrı'nın vakur kenti gibi günbatımlarında sanatlar yükseliyor, akşam yıldızını soluyordum.

Neden hep bana bakıyorsun diye sarstı beni, rüzgar yemiş gibi indirdim yüzümü utanca. Bu hissi nasıl açıklayabilirdim ki. Hayatımda daha önce hiç tecrübe etmediğim bi durumdaydım. İşin kötüsü o an içimden kendimle konuşmaya başlamıştım.
-İyice tembelliğe vurdun. Bu kadını izlemekten ne anlıyorsun bilemiyorum.

Ah şuna bir baksana. Beyaz teninden sanki uçaktan yeryüzüne bakarsın da nehirleri görürsün ya damarları öyle belli oluyordu. Onun beyaz tenini saran nehirlerinde yıkanmalıydım, alyuvarlarında vaftiz edilmeliydim. Tüm masumiyetine karışmış şehvetinde adımı beyaz tenine yazmalıydım.
Karanlıktan ışığa gelir gibi gelmiştim ona, bu yüzden mi gelmiştim.
Bilmiyorum.

Tekrar sordu cevap alamayınca.

-Sana diyorum hey. Neden gözün hep benim olduğum yerde?

Şair demiş ya çünkü sen hep baktığım yerdesin diye. Bu kadar basitti aslında. Şairler hep kısayolcu adamlarmış diyor sonra. Çünkü şairleri seviyor. Çünkü şiire düşkün.
Çünkü şiir gibi, mısralar, cinaslı uyaklar vücudunda dolaşıyor.

İsmini söylüyor bana.

Duru.
Aklıma adının anlamına eş kavramlar geliyor hemen sanki bir arama motoruymuşum gibi.
Duru'yu nasıl açıklayabiliriz diye.

Cevabı bendeydi. Zırhını çıkarmış ardından çocukların meleksi iyiliğinde,sevgiye aç hiçkimseye hayır diyemeyen ve hiç kimseye kötü davranmayan bir.. bir ne olabilir. bir yıldız falı. yok yok. bir varoluş destanı. Hayır abartılı anlatımlardan hoşlanmaz. Tevazu onun kendine has havalı kişiliğine rafine edilmişti. En iyisi ona bir Cohen şarkısı adını vermekti.

Evet evet o bir Leonard Cohen şarkısıydı.
Winter Lady ne kadar bizlik bir şarkıydı.

Trav'ling lady stay awhile
until the night is over.
I'm just a station on your way,
I know I'm not your lover.


Aşığı değil onun için bir istasyondum. Bunun farkında olmak beni yaralıyordu.

Ben Volkan diyebildim sonunda. Acaba yarın tabi bir programın yoksa şayet bana arkadaşlık eder misin Woody Allen yeni film çekmiş onu seyrederiz ?

Cevabı içimde bir gerisayımla bekliyordum. Sabah konuşuruz bunu deyip arkasını döndü. Sokak lambasının ışığı yüz hatlarını karanlıkta bırakarak sırtına vuruyordu.

Comments

Popular Posts