28.07.2016

Bir kadın gözlerimin önünde eridi. Ufalandı. Bir kadın kollarımın arasında, tuzla buz oldu.

Gözleri gözlerime dokundu. Vicdanını sol göğsünden söktü, arka cebine koydu. Dudaklarının birkaç arşın berisinde bir ömre yetecek merhameti vardı, merhametini bir kaba tükürdü. Kocamandı, kanadı, kan kaybetti. Bir kadın gözlerimin önünde öldü.

İnsan ne zaman yenilir? Birine yenilince mi, kendine yenilince mi? İnsan, sahiden kandırabilir mi kendini, çevresindeki insanları kandırabildiği gibi? Tükürülen merhamet bir daha alınır mı etten dudaklar arasına? Kocaman adamlar ne zaman ufalanır bir kadının gözleri önünde, tükenince mi, savaşınca mı? Peki ya kadınlar, neden hep gidince açılır ışıklar?

Bir kadına ölesiye sarılmak istedim. Tüm vücudunu vücudumda hissederek, hiç sevişme içgüdüsü beslemeden. Bazen insan sarılırken, sığındığının farkında değil. Bir kadına sığınmak istedim. Öyle böyle değil, onu bir şey değil birçok şeyim yapmak istedim. Yaralıydı, yarasını sardım. Korkmuştu, ışıkları açtım. Konuşmayı unutmuştu, konuşmayı öğrettim. Yarımdı, kendimden bir parça koparttım, tamamlamaya çalıştım. Çatlakları vardı, makyajla kapatmak istedi, ellerini tuttum. İzin vermedim. Ben onu çatlaklarıyla kabul ettim.

Şeytanda tanrının cennetinde değil miydi, her şeyden önce? Tanrı, şeytana Ademe secde etmesini istemişti, şeytan kabul etmemişti. Çünkü Adem topraktan yaratılmıştı, şeytan ateşten. Sahiden, üstün müydü şeytan Ademden? Egosuna tutsak kalan ilk varlık, şeytanın ta kendisi değil miydi? Sadakat, çok mu zordu?

Gece uykusunda sıçrayan kadınlar var, herkesi yenip kendine yenilen kadınlardan bahsediyorum. Güneşe sırtını dönen kadınlar işte. Her birinin yara izlerinin nasıl canlarını yaktığını biliyorum. Tentürdiyot kokulu gecelerin, ciğerlerini nasıl parçaladıklarını, hasta yataklarında kıvranırken dünyayı unuttuklarını da…

Aynaya bakamayan kadınlar tanıyorum. Neden aynaya bakamaz bir insan? Kendine yenilmekten korktuğu için mi, izleri hatırlamaktan korktuğu için mi? Her yara izi için bir miktar öfke duymaz mı insan kendine? Eli sol göğsüne her çattığında ve yara izleri sızladığında keşkeler birikmez mi dilinin ucuna?

Bir kadın tanıdım, yarımdı. Yarısı oldum. Bir kadına sarıldım, korkmuştu, ışıkları açtım. Ağlamıştı, gözyaşlarını öptüm. Avuçları kanamıştı, avuçlarını ellerime sakladım. Önce yürümeyi öğrendi, sonra gülmeyi, sonra da öldürmeyi.

Bir kadın gözlerimin önünde eridi. Ufalandı. Bir kadın kollarımın arasında, tuzla buz oldu.

Bir kadın gözlerimin önünde beni öldürdü ve gitti. 

Comments

Popular Posts